Etmenin
genel özellikleri :
Phytophthora nicotianae fungal bir hastalık etmeni olup, hastalığın
latince isminde özellikle P.
parasitica Dast ile devamlı
bir karışıklık vardır. Her iki isme ait türler ile yapılan detaylı çalışmalar
sonucunda her ikisinin aynıo fungal etmen olduğu ortaya konmuş ve ilk
olarak P. nicotiana ismi kullanıldığı için bu isim hastalığın
latince ismi olarak kabul görmektedir.
Phytophthora nicotianae çok geniş bir konukçu listesine sahiptir
ve bir çok bitki türünde ortaya çıkar. Hastalık etmeni patlıcan, fasulye,
maydanoz, karpuz, tütün, domates, soğan ve bir çok süs bitkisinde hastalık
oluşturmaktadır. Hastalık etmeni infektelenmiş yapraklarda sporongia
adı verilen üreme organlarını üretir, bunlar bitkilerde direkt olarak
çimlenerek enfeksiyon yapabildiği gibi bunlardan oluşan hareketli zoosporlar
ilede enfeksiyon yapabilirler. Fungusun üreme organları olan sporongiaların
serbest kalması ve zoosporları üretebilmesi için serbest suya ihtiyaç
duymaktadır. Bundan dolayıda serbest su fungusun infeksiyonu, gelişebilmesi
ve yaylabilmesinde en önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sulama suyunda hareketli sporlar hareket edebilmekte ve sağlıklı bitkilere
bunlar ile yayılmaktadır. Ayrıca yağmur ve su sıçramalarıda hastalığın
yayılmasında öenmli olmaktadır. Fungus sıcak hava hastalığıdır olup,
20
°C'
nin üzerindeki topraka sıcaklıkları
ve yüksek nem infeksiyon için gereklidir. hastalık asitli ve alakali
topraklarda ortaya çıkar, fakat hastalık gelişimi için optimum pH 6-7
arasındadır. Kalsiyum ve magnezyum seviyeleri hastalığın şiddeti ile
pozitif olarak ilişkilidir. pH' nın 5 olduğu alimunyumlu topraklar patojenin
gelişme devrelerinin bazılarına enggelleyici etki yapar ve hastalığın
kontrolülünü etkileyebilir. İnfekteli bitki artıkları ve toprakta serbest
olan dayanıklı klamidosporları (kalınlaşmış hücre) patojenin inokulum
kaynaklarıdır. Klamıosporlar direkt olarak çimlenebilir ya da sporogium
oluşturabilir. Sporongiumlarda kendileri çimlenebildikleri gibi hareketli
ve kamçılı zoosporlar üretebilirler.Patojen klamidosporları sayesinde
toprak ta uzun yıllar canlılıklarını koruyabilir. Hastalık etmeni aynı
zamanda bulaşık bitki, su ve toprak ile de taşınabilir. Ayrıca bulaşık
alet ve adevatlara yapışan toprak partikülleri ile de taşınma mümkündür.
Hastalık toprakta bulunan nematod populasyona bağlı olarak artış gösterebilir,
çünkü nematodlar hastalık etemeninin bitkiye giriş yapabilmesi yaralar
açar.
Belirtileri:
Hastalık etmeni bitkilerin yaprak, gövde ve kök gibi tüm organlarına
saldırabilir. Gövde ve yaprak enfeksiyonlarına ilave olarak domates,
pineapple ve anthurium gibi bitkilerin köklerine, karpuz ve afrika menekşesi
gibi bitkilerin kök ve kök boğazına ve domates ve patıcan gibi bitkilerin
meyvelerine de saldırır ve çürüklüğe neden olabilir. Hastalık etmeni
bir çok bitkide çökerten hastalığına neden olur.
Domates: Domates bitkilerin toprak ile temasta olan meyveleri
, gri-yeşil ya da suda ıslanmış bir görünüm sergiler. Sıcak havalarda
lekeler genişler meyvenin yarısını veya daha fazla oranda bir kısmını
kaplamakta ve kahverengi solgun halkalar şeklinde görülür. Meyvenin
derisi bozulmaz, fakat renk değişimi meyvenin merkezine doğru ilerler.
Meyveler gençken enfektelendiğinde meyveler mumyalaşabilir. Olgun meyveler
ise daha hızla çürür ve sekonder mikroorganizmalr tarafından istila
edilir. Biber ve patlıcan meyvelride benzer şekilde çürür, fakat halka
şeklinde belirtiler bu meyvelerde oluşmaz . Gövde deki kanserler kahverengi
ve çökük haldedir. Gövdenin toprağa yakın ve toprak altı organlarında
çürüklüğe neden olur ve lekeler gövdenin çevresini çepe çevre sardığında,
lekenin üzerindeki organlarda solgunluk görülürr ve ileri dönemlerde
bitkiler ölür. Bitkinin toprak ile temasta olan yapraklarıda enfektelenebilir
ve yanıklık şeklinde hastlık belirtisi görülür.
Soğan: Hastalık
belirtileri soğanların yaprakları üzerinde küçük, düzensiz şekilde ve
suda ıslanmış bir görünümde lekeler olarak görülmeye başlar. Bir kaç
gün içerisinde yapraklardaki lekeler genişleyerek lekenin bulunduğu
bölge kuşatılır ve lekenin üstündeki yaprak alanı solmaya başlar. İnfeksiyon
aşağı doğruda ilerler ve tüm yaprak hastalanarak ölebilir. İnfektelenene
bitkiler bu şekilde hasta ve sağlıklı yapraklara aynı anda sahip olabilir.
Tütün:
Tütünlerde hastalık yapan etmen Phytophthora parasitica Dastur
var. nicotianae (Breda de Haan) Tucker olup, hastalık
etmeni tütün bitkilerinin köklerini ve kök boğazı bölgesini etkiler.
Hastalık belirtileri bitki yaşı ve hava koşulların abağlı olarak değişir.
Genç fideler oldukca hassas ve nemli ve suyun bol olduğu ortamlarda
tipik olarak çökerten hastalığına neden olurlar. Tarla koşullarında,
gün ortasına doğru bitkilerin yapraklarında ilk önce solma olarak ortaya
çıkar. Gün bitiminde bitkiler tekrar düzelir gibi olur, fakat daha sonraki
gün solgunluk daha şiddetli olabilir. Diğer iletim demeti hastalıklarının
tersine bu hastalıktan dolayı bitkinin tamamında bir solgunluk görülür.
Topraktaki nem ve bitkinin dayanıklılığına bağlı olarak, bitkinin yaprakları
sararmaya başalar ve gövdeden aşağı doğru sarakarlar, ayrıca bitkiler
genel olarak bodurdur. Bitkiler çekilir ve kökleri incelernirse, bir
veya bir kaç yan kök siyahlaşır ve gövdeden oluşan yeni yan kökçüklerde
çürür. Hastalık bitkinin ana köküne ve gövdesine doğru ilerler. Sonunda
gövde de hastalık ilerler ve o bölgeler siyah bir renk alır. Bu arada
bitkilerin yaprakları kahverengiye döner, buruşur ve pazar değerini
kaybeder. Böyle bitkilerin gövdesi uzunlamasına kesildiğinde, öz kuru,
kahverengi-siyah bir renktedir ve çoğunlukla merdiven gibi disklere
(teşhiş için iyi bir karekter değil, başka etmenlerde neden olabilir)
bölünmüştür. Yağmurlu ve nemli havalarda bitkilerin toprak aksamına
yakın yapraklarda infektelenebilir, böyle yapraklaraçık yeşil ve suda
ıslanmış gibi bir görünüm alır ve lekeler hızla kahverengiye döner ve
nekrotik olur.
Mücadelesi:
Kültürel Mücadele:
1.
Dayanıklı
bitkiler tercih edilmeli.
2. Hastalıktan ari ve dranajı iyi toprakların seçimi.
3. Bitkileri
su stresinde bırakmamalı.
4. En az üç yıl ürün rotasyonu yapılabilir, eşeyli üreme organı
olan oospor olumsuz koşullara uzun süre dayandığından etkili olmayabilir.
5. Hastalıklı bölgelerde dikkatli çalışılmalı, sağlıklı alanlara
toprak, alet ve hasta bitkiler taşınmamalı.
6. Kalsiyum
ve magnezyum gübrelemesine dikkat edilmeli.
7.
Aşırı sulamadan kaçınılmalı, su birikimi engellemeli ve yapılabilirsa
damlama sulama tavsiye edilmeli.
8. Nematot ile mücadeleye önem verilmeli.
9. Hastalıklı bitkiler hemen uzaklaştırlmalı ve imha edilmelidir.
10. Hastalık etmeni
genelde lokal olarak ortaya çıktığı durumlarda, o bölgelerde dikkatli
çalışılmalı, gerekirse önce bulaşık olmayan alanalarda çalışmaya başlanmalı
ve daha sonra bulaşık alanalrda çalışma yapılmalı.
11. Hastalık lokal ya da bir kaç bitkide ortaya çıktı ise bu
bitkilerin etrafındaki sağlıklı görülen bitkiler de dahil olmak hastalık
etmenine karşı kullanılan bir fungisit ile lokal olarak ilaçlama yapılabilir.
12. Alet ve ekipmanlar bulaşık bölgelerde çalışıldıktan sonra iyice
temizlenmeli.
Kimyasal
Mücadele:
Toprak
fumigasyonu (Methyl Bromide ve 1-3 Dichloropropene) dikimden önce tavsiye
ediliyor.
Kullanılan
Kimyasal İlaçlar (Fungisid) |
Kullanım
Miktarı
(100 Litre)
|
Bakır
Oksiklorid WP 50% |
300
g/fide |
Bordo
Bulamacı SIVI Oksiklorid WP 50% |
500+1000
g/fide |
Captan
WP 50% |
300
g |
Captan
+
PCNB TOZ 10+10% |
40
g/m2 toprak |
Formaldehit
EM 400 g/l
|
4
lt(150 cc/m2) toprak |
Hymexazol
SC 360 g/l |
150
cc |
Mancozeb
WP 80% |
200
g |
Maneb
WP 80% |
200
g |
Methyl
Bromide GAZ 98% |
60
g/m2 toprak |
PCNB
TOZ 18% |
35
g/m2 toprak |
Propineb
WP 70% |
250
g fide |
Thiram
WP 80% |
200
g/100 kg tohum |
Tolclofos
Methyl WP 80%
|
100
g |
Başa Geri
Dön
Soğan
Hastalıklarına Geri Dön